KIZ
ve ERKEK ÇOCUĞUNUN PSİKOSOSYAL FARKLILIKLARI
11 yaşa kadar kız ve erkek çocuklarının
psiko-sosyal özellikleri birbirilerine çok benzemektedir. Ancak bu yaştan sonra
insan kendi cinsel psikolojisinin özelliklerine adaptasyon sancıları çekmeye
başlar. Bu yaştan itibaren erkek ile kız çocuk arasında benzerlikler gittikçe
azalır.
Bunanla beraber 6-7 yaşlarına kadar kız çocuğu
ile erkek çocuğu arasında bazı özellikler de belirtilmelidir.
Kız çocuğunun sosyal gelişme yönünde erkek
çocuğa nazaran belirli bir şekilde, bu çağda ileri olduğu gözlenebilir.
Kız çocuğu yaklaşık 2 ay önce yürümeye başlar.
Daha zengin bir sözlüğü hızla elde edebilir.
Erkek çocuk öğrendiği kelimeyi iyice inceler,
tam öğrendiğine kanaat getirirse bunu benimser. Öğrendiği bu kelimeyi yerli
yerinde kullanmaya daha çok özen gösterir.
Oysa kız çocuğu başka kelimeler öğrenmekte
acele eder. Bu nedenle 4-5 yaşlarında doğru kız çocuğunun dil repertuarı daha
gelişmiştir.
Kız çocuğunda sosyal uyum bakımından daha büyük
bir yetenek, çevreye uyum bakımından daha büyük bir eğilim, çevreye göre
kendini ayarlamak açısından daha iyi bir uysallık ve aynı zamanda kişilerle
daha ilgisiz bir bağdaşma zihniyeti görülür.
Kız çocuklarında egosantrizm daha çabuk
geriler. Erkek çocuklarında daha çok karşı koyma belirtileri gözlenir. Kız
çocuğu daha çabuk çevresine uyar ve çevreye karşı koymaktan çok çevresine göre
hareket eder. Sosyal çevreye girmesi daha çabuk ve daha az sarsıntılarla olur.
Kız çocuğunun çevresine kolayca uyması, onun oyunlarında ve tüm beden hareketlerinde görülür.
Kız çocuğunun çevresine kolayca uyması, onun oyunlarında ve tüm beden hareketlerinde görülür.
Erkek çocuğu genel olarak kız çocuğundan daha
ağır hareketlidir. Ondan daha az narindir. Daha az çevik ve daha az
beceriklidir. Tabi bunlar genel bazı özelliklerdir. Her çocuk bu özelliklere
ufak nüanslar katabilir.
Üç yaşındaki çocuğun davranış ve hareketlerinde
görülebilen bu fark altı yaşa doğru daha belirgin bir hal alır. Küçük kız
çocuğunda ve daha sonra genç kızda reflekslerin süratli ve hareketlerin zarif
olması şeklinde devam eder.
Söz gelimi iki yaşındaki bir erkek çocuğu kız
çocuğundan açık bir şekilde yaramaz, daha gürültücüdür.
4-5 yaşındaki kız çocuğu becerikliliğinden ve
zarafetinden faydalanır. Aynı yaşta bulunan erkek çocuğu ise kuvvetinden yararlanır.
Sert bir oyun erkek çocuğunun sinirlerini
yatıştırır. Kız çocuğunun sinirlerini yumuşatması için oyun oynaması, şarkı
söylemesi, resim yapması yeterli olduğu halde, erkek çocuğunun koşması,
yorulması, bağırıp çağırması, yorucu oyunlar oynaması gereklidir.
Diğer taraftan kız çocuğu mizacını taşıyan
erkek çocuğu, erkek çocuğu mizacını taşıyan kız çocukları da vardır. Bu gibi
durumlar ergenlik çağından sonra sabit bir şekil alır. Bu özellikleri
tanımamazlıktan gelmek çok defa boş bir çabadır.
Anne-Baba ve çocukla ilgili bireylerin 16yaşa
doğru erkek çocuğuna erkek karakterini ve genç kıza da kadınca zevkler
sağlayacak denge bunalımını iyi idare etmeleri gerekir.
Çocukların kadınlaşmış erkek ve erkekleşmiş
kadın sınıfına hiçbir zaman girmemeleri gerekir.
Kimi aileler tarafından yapılan şakalar,
alaylar çocukların kendilerini böyle görmeye başlamasına sebep olabilir. Kız
çocuğu erkek çocuğunu kıskanmaya başlarsa, kız olarak ona gurur verici
telkinlerde bulunulması gerekir. Kıza “erkek kardeşin gibi yapsana”, erkek
çocuğa “kız kardeşin gibi uslu dur” vs gibi karşılaştırmalar tehlikelidir.
Esasen karşılaştırmanın hiçbir türü uygun
değildir. Çünkü çocuklar örnek diye gösterilen çocuğu kıskanmaya başlarlar ve
ondan kötü bir şekilde intikam almaya kalkarlar. Veya kötü, aciz, aşağılık
olduklarını kabullenirler ki, bu da çok zararlı sonuçlar doğurur. İçe
kapanıklık, yeteneği ölçüsünde başarı elde edememe bu konuda ilk akla gelendir.
Kız
çocuklarında hayale dalma zevki daha fazladır. Dinleme zevki, süsleme zevki,
birini taklit etme zevki de bunlara eklenebilir. Kız çocuğunda bu zevkler 5
yaşına doğru görülmeye başlar.
Buna mukabil buluş (icat) zenginliği,
yaratıcılık erkek çocuğunda daha ileridedir. Edison, Mozart, Liszt vd. gibi
erkek çocuklar çok küçük yaşlarda buluşlar yapmış, eserler yaratmışlardır.
Kız çocuklarının oyunları daha sakindir. Erkek
çocuğu şiddetli beden hareketlerine dayanan oyunları sever. Bu durum kız
çocuklarının yazı ve resmi daha çabuk öğrenmelerinin bir sebebidir.
Erkek çocuğu daha ağır düşünür. Kız çocuğu
sezgilerinin etkisiyle daha hızlı düşünür. Yani görüşleri daha hızlı
olabilmektedir. Bu nedenle daha çabuk da hata yapmaları mümkündür.
Ancak kadın ve erkek arasındaki farklar aile
hayatında yararlar sağlar ve bütünlük kazandırır.
Ortak olanda buluşunca hayatın anlamlanması da
bu şifrede gizli değil midir zaten?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder