Okulda
şiddet davranışları gösteren çocukların bu davranışları, diğer arkadaşları ve
öğretmenler için sıkıntı kaynağı olabiliyor. Çocuğun bu davranışları sonucunda
yetişkinlerle iletişimi iyice kötüye giderken, lideri olduğu bir hayran kitlesi
de edinebiliyor akranları arasında. Kendi sosyal çevresinde elde ettiği bu
saygınlık, çocuk için değerli oluyor.
Şiddet
davranışının ortaya çıkmasında aile ortamının etkisi büyük oluyor. Evde şiddet
türlerine maruz kalan çocuklar, kendilerine uygulananları, okul ortamında
diğerlerine uyguluyor. Böylelikle evde hissedemediği “güçlü olma” ve “saygı
görme” algısını, bu şekilde yaşamaya çalışıyor. Benzer biçimde, anne ve babayla
kaliteli zaman geçiremeyen çocuklar şiddet yoluyla sıkıntılarını dışa vururlar.
Bilgisayarda şiddet oyunlarına uzun zaman ayıran, şiddet içerikli programları
izleyen çocuklar, bunları gerçek hayatlarına yansıtırlar.
Şiddet
uygulayan çocuklar genellikle sıkıntılarını başka türlü nasıl gidereceklerini
bilmeyen çocuklardır. Evde de benzer davranışlara maruz kaldıkları yada şahit
olduklarından, öfkelenen kişinin kendinden daha zayıf olana vurabileceği,
küfredebileceği gibi bir bilgiyi öğrenirler. Dolayısıyla onlara göre dayak,
“hak edilebilir” bir şeydir. “Dayağın meşru bir nedeni vardır” algısına
sahiptirler.
Tüm bu bilgilerden yola çıkarak
şiddet davranışının doğuştan değil; sonradan öğrenilen bir olgu olduğunu net
bir biçimde söyleyebiliriz.
Okul içerisinde arkadaşlarına
vuran, inciten çocukların az da olsa yaptığı olumlu davranışlar okuldaki
eğitimcilerin gözünden kaçabiliyor. Çocukları yaptıkları zararlı davranışların
sonuçlarıyla yüzleştirmenin yanı sıra olumlu davranışlarına da vurgu yaparak
ödüllendirmek – ki övmek de bir ödüllendirme biçimdir- çocuğun değerli olduğunu
hissetmesini sağlayacaktır. Çocuk, yetişkinlerden aldığı pozitif geri
bildirimleri kaybetmemek için çabalamaya başlayacaktır.
Çocuğu cezalandırırken “yaptığı
davranış”ın doğru olmadığını söylemek daha sağlıklıdır. Çocuğu, bir kişilik
özelliğiymiş gibi yaptığı davranıştan dolayı etiketlemek ise davranışının
iyileşmesini sağlamaz. Davranışın kötüye gitmesine neden olur. Çünkü
çocuk eğer “yaramaz” yada “beceriksiz” etiketlerini yetişkinlerden duyarsa,
öyle olduğuna inanır. Bu etiketlendirmeler çocukta değişemeyeceği algısı
oluşturur. Bu durumda, istenmeyen davranışları sürecektir. Şiddet
gösteren çocukların aileleriyle de görüşerek ev içindeki ilişkiler hakkında
bilgi edinmek ve ailelere tavsiyelerde bulunmak gerekebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder